DİĞER
Bilge Karasu'nun 1950'lerde Forum dergisine yazdığı sergi tanıtımları ile resim ve heykel eleştirilerinden birkaçını sunuyoruz...
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Kimliğini arayan bir insanın varoluş süreciyle yine kendi kimliğini herhangi bir zaman diliminde, herhangi bir kültürde ya da herhangi bir dilde tam olarak bulamamış İstanbul şehri bir araya geliyor oyunda. Tolga İskit’in beden kullanımı, seyirciyle olan etkileşimleri, sahnede anbean değişimi, enerjisi ve Güray Dinçol’un sahnede yarattığı atmosfer etkileyici bir seyir keyfi sunuyor.”
“Yeşil Yeni Düzen, yaygın benzetmeye başvuracak olursak 'büyümenin motorunu değiştirmeyi' hedefliyor. Daha temelden bir eleştiri ise, küçülme yazınından geliyor: Küçülmeyi savunan yazarlar, yeşil bir motorla bile olsa büyümenin yine büyüme olacağını ve zaten ekonominin asıl sorununun büyüme bağımlılığı olduğunu belirtiyorlar."
"Bozkurt’un öykülerinde tedirgin, ne yapacağını tam bilemeyen, daha çok bir şeyler yapmaya sürüklenmiş öykü kişileri hiç az değil. Hikâyeleri de, onların ağzından anlatılmadığında bile, ilk anda neler olup bittiğini kestirebileceğimiz netlikte değil – öykülerin kurguları sorular, boşluklar, belirsizliklerle ilerliyor. Bu kişilerle hikâyelerinin anlatımı arasında bir uyum var."
"Hiç görüp yaşamadıklarımız, hiç bilmediklerimiz kadar yaşadıklarımızın içinde saklı anlamları da sunan bir edebiyat Javier Marías’ınki. 'O nihayetsiz olanlarla olmayanlar', olmuş ve olabilecek olanlarla dolu bir edebiyat."
K24'te Eylül ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Thomas Hardy yazın hayatı boyunca sınıf ve cinsiyet adaletsizliklerini ele almaya çalışmıştır. Kırsal kesimden şehre göçü zorunlu kılan yoksulluğun şehirde de bitmediğini, tam tersine, gelenlerin halihazırdaki yoksul kitleye eklemlenerek hayatın daha da zorlaştığını anlatmıştır hep."
"Kitapta çeşitli vesilelerle işaret edilen ‘Kemalizm’in tarihsel bağlamından koparılması’ sorunu gerçekten de post-Kemalistlerin ciddi bir sorunu idi. Ancak bence ‘o dönemde tüm dünyada otoriter rejimlerin hâkim olduğu’nu hatırlatırken, ‘kaçınılmazlık’ tınısından uzak durmak çok daha doğru olabilirdi."
"Bireyler arasındaki ilişkileri iğne deliğinden görecek kadar ustadır Atay; dolayısıyla Tehlikeli Oyunlar’da olduğu gibi basit bir tavla oyunundan bireyin kendini ötekiler karşısında var etme savaşını betimlerken okurunu edebiyatın en yüksek düzeyine taşır. Toplumsal sorunları maddi toplum ilişkileri açısından görmeye gelince: Bu kesinlikle Atay’ın güçlü kası değildir."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık